Bu yüzden de hayatım boyunca sağlığıma hiç dikkat etmedim. Oyun oynamak haricinde hiç spor yapmadım. Banyo yapıp sokağa çıktım, sağlıksız tüm yiyeceklere abanmaktan hiç çekinmedim, terli terli su içtim.
Son bir senedir yaşadıklarıma bakalım: Diş eti çekilmesi, şeker başlangıcı, boyun-sırt-bel-ense ağrıları ve gastrit.
Ortadaki dişimin köküne dilimle dokunabiliyorum, düşmesi an meselesi olmalı. Aşırı karbonhidratlı beslenmekten (sabah simit, öğlen börek, akşam pide) vücudum şeker üretmesine gerek kalmadığı kanaatine vardı. Boyun-sırt-mırt belli zaten çağın hastalığı. Bilgisayar karşısında geçen uykusuz her gecenin sonucu. Bir de şimdi gastrit baş gösterdi. Aşırı stresten doğan sevgili hastalık midemin kendi kendisini öğütmesi halinde ilerliyor. Şiddetli karın ağrıları, siyah sıçmak ve sürekli bir "bürb"leme hali de (dedeler gibi hani) hastalığımın belirtileri. İnsan sağlığının kıymetini bilmeli arkadaş. Geçen süre zarfında bunu öğrendim. Valla bakın sağlık çok önemli.
Hani biz acı çekmeden durduğumuz yerde durabiliyoruz ya. Ya da işimize/okulumuza normalce gidebiliyoruz ya. İşte o normal olan değil. O ekstra iyi, ekstra güzel bir durum. Acı çekmeden oturabilmek, yürüyebilmek falan büyük şans. İnsan ancak o durumun altına inince farkediyor.
Peki şimdi ne yapıyoruz? Şimdi hep beraber sigarayı bırakıyoruz, bitki çaylarına falan abanıyoruz, haftada 1-2 arkadaşlarla basket oynamaya, pislete binmeye, halı sahaya ya da spor salonuna gitmeye başlıyoruz. Sabaha kadar bilgisayar başında oturmalara son veriyoruz. Orada iş yapan ya da ders çalışanlar olarak da her saat başı 5-10 dakikamızı küçük ısınma hareketleriyle molalandırıyoruz.
Hepinizi çok seviyorum hayalet okurcum. Kendinize dikkat edin monşer. Karnım daha az ağrıyor merak etmeyin. Alnınızdan öpüyorum.
Dişeti çekilmesi temsili fotoğrafı: Bob DylanSağlıklı yaşam temsili fotoğrafı: Allen Ginsberg, tanımadığım kel adam ve William Burroughs (Muzır Neşriyat Kuruluna göz kırpan bir bakış.)
Halı saha temsili fotoğrafı:Kadir İnanır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder