Herbetiz bultan ya kodek!

Cumartesi, Haziran 4

Çıkışlar koridorun sonundan..

Outro önemli bir şey. Çıkış konusunda ne zaman çıktığından çok nasıl çıktığın önemli. Ne zaman çıkacağını çok planlamamalı, onu hissedersin zaten. "Beni bitir" der o sana. Dediğinde dinliyor ol yeterki. En önemlisi nasıl bitirdiğindir yani.
Outro diyince aklıma direk 70'ler müziği geliyor. 70'ler iyi hoş ama o dönemde yapılan her şarkının outrosu düşman başına vallahi. Nakarat tekrarlanır, tekrarlanır, tekrarlanır. Nakarat tekrarlanırken ses yavaşça kısılır. Duyulmayana kadar... Ne pis dönemmiş. Yok aslında dönem şeker gibi bir de o outrolar olmasa... Sağlam adam böyle oyunlara bulaşmaz. Sözünü söyler, bitirir, şarkı da biter. Son akor vuruşuyla "dırınınnnnnn" diye biten şarkılar benim favorimdir.
Dorian Gray'in Portesi'nin finali efsanedir. Emrah Serbes'in Kimi Sevsem Çıkmazı ve Üst Kattaki Terörist tekrar tekrar okuduğum finallerdir. Kimi Sevsem Çıkmazı'nın finali. Üst Kattaki Terörist tamamı tık. Star Wars III'ü ilk günü Süreyya Sineması'nda geekleriyle birlikte izlerken Darth Vader'ın doğduğu o final sahnesinde alkışlamaktan avuçlarımız patlamıştı. Öyle işte outro, final, çıkış adına ne dersen de önemli bir mefhum.
Finallerin bitişinin tadını çıkartan ben, evde oturmuş çağımızın en kamil insanı John Berger'ın Kıymetini Bil Herşeyin kitabını okuyordum. Irak Savaşı, Filistin'in işgali ve benzer konular üzerine yazdığı yazıların toplandığı bir kitabı. Geziyor, oradaki insanlarla konuşamıyor ama sözlerle kurduğumuz iletişimden çok daha derin bir iletişim kuruyor gezdiği yörenin insanlarıyla. Bugün Filistin'e gitsem hissedemeyeceğim şeyleri tane tane anlatıyor bana. Görüp ilettiği şeyler, daha güzel bir dünyada yaşayabileceğimize dair son umut kırıntılarını yok edecek türden. Bunun yanında kendisi, o umutsuzluk abidelerini anlatırken yazılarını hep umutlu bitiriyor. Hem umuda ihtiyaç duyduğu ve bizim de duyduğumuzu bildiği için hem de her vaziyetin içinde umudunu tazel tutacak şeyler bulabilecek kadar bilge olduğu için. Kıymetini Bil Herşeyin'in her bölümünün finalini paylaşmaya karar verdim. Berger'ın hepimize yetecek kadar umudu var. (İtalik parantez içleri bana ait.)

  • Hemen Şimdi: Günümüzde sınırsızlık yoksullardan yanadır.
  • Umutsuzluğun Yedi Katmanı: Bu tür bir umutsuzluğu tasavvur edemeyen siyasi önderlerin planlayacağı herhangi bir strateji başarısızlıkla sonuçlanacak, üstelik düşman sayısını giderek daha da arttıracaktır.
  • İnadına Yaşamak: İnsan böyle bir hayata anlar arasında tekrar tekrar var olan zamanı paylaşmak için doğar: Varlık bizi bir kez daha inadına yaşamaya sevk etmeden önceki Oluş zamanını.
  • Söylesem Sevdamı Yumuşacık: Verandadan içeri giriyorum. İki fincanla - Türk kahvesi tabili- döndüğümde yerinde yoksun. (Hitap ettiği insan Nazım Hikmet.) Masanın üzerinde, seloteybi yapıştırdığım yerin hemen yanında bir kitap duruyor, içinde 1962'de yazmış olduğun bir şiir var.
çınar olsam dinlensem gölgesinde
kitap olsam okusam uykusuz gecelerinde içim sıkılmadan
kalem olmak istemem kendi elimde bile
kapı olsam iyilere açılsam kötülere kapansam
pencere olsam perdesiz ve iki kanadı açık bir
pencere ve şehri soksam odama
söz olsam çağırsam haklıya doğruya güzele
söz olsam söylesem sevdamı yumuşacık
  • Neredeyiz: Bunlar karanlıkta yazıldı. Savaşırken kimsenin yanında değildir karanlık, oysa sevişirken birlikteliğimizi güçlendirir.
  • Terörizme Karşı Slavaş Mı? Terörist Bir Savaş mı?: Ve nihayet, bütün bunlardan sonra Japonya'nın 14 Ağustos'ta kayıtsız şartsız teslim olması, elbette özlem duyulan bir zaferin sevinciyle kutlanamadı. İşin özünde derin bir ıstırap vardı ve kör edici bir körlük.
  • Korkuyu Tasavvur Edelim: Ne ki, yeni tiranlar insanların can havliyle neler yapabileceğini hiç bilmiyor. Korkuları bilmelerini engelliyor, bu gezegende yalnızlar; ölüler bile terk etti onları.
  • Taşlar: Tuhaf bir karşılaştırma zihnimi kurcalıyor. Yüzlerce insanın aylarca süren bir çabayla bu gemiyi (Finistere'deki bir anıt mezarı kastediyor.) inşa etmesine ilham veren şey belki de, Filistinli çocukların bir işgal ordusunun tanklarına taş atmasına ilham veren şeye çok yakındı.
  • Kafamızdaki Koro ya da Pier Paolo Pasolini: Şu sıralar mahkemelerimiz her yerde, ancak etkisini hissettirecek güce sahip değiller. Ve üzerleri örtülmüş mahkemelerin tenhalığında (Faşistlerin Pasolini'yi katlettikleri tenhalık gibi) Pasolini, koroyu (Antik Yunan'daki tiyatrolarda dış ses olarak konuşan koro.) kafalarımızda canlı tutabilmemiz için, bir tahammül gücü simgesi olan Rabbia'sı ile bize katılıyor.
  • Merhametsizliğin Ressamı: Bacon bu suskunluğu korkusuzca resmetti; bunu yaparken duvarların öte tarafındakilere -ki onlar için duvlarlar aşılması gereken başka bir engeldir- daha yakın değil miydi? Pekâlâ mümkün...
  • Duvarlara Karşı Olmanın On Yolu: Bu gece uyumadan önce parmağını usulca onun saç diplerinde gezdir.
  • Hayatlar ve Nutuklar: Şair Keats, "Fanatikler rüyalarında kendi mezheplerinden olanlara cennet kapılarını açar," demişti. Herhangi bir mezhebe bağlı olmayanlarsa, yeryüzünde hep birlikte yaşamayı cennete yeğler.
  • Kopan Bağlara Dair: Ben kendi aramızda hepimize ulaşması dileğiyle birkaç sözcük daha tuşlamak istiyorum: KÜRESEL İKTİDAR BU KARA CAHİLLERİN HİSSİZ ELLERİNDE DAHA NE KADAR KALACAK?
  • Mekânla İlgili On Not: Evet ben, başka her şeyin yanı sıra, hâlâ Marksistim.
  • Arzunun Bir Başka Yüzü: Ta uzaktan canavar düdüklerinin sesi gelilyor. Korkma, kollarındayken bir şeycikler olmaz sana.
  • Dikkatle Bakınca - İki Kadın Fotoğrafçı: Jitka'nın orman resimlerine uzun uzadıya bakınca, modern zaman hapishanesinden kurtulmanın imkân dahilinde olduğu giderek açıklık kazanır. Orman perileri el ediyor. Siz de aralarına karışabilirsiniz - ama eşliksiz.
  • Geçmişi Silmek: Bizler, (yazarlar) siyaset mekanizmalarının silmeye çalıştığı yaşanmış tarihi tecrübelerimizin hem okuru hem de yazarı olmak zorundayız bugün... Bunu başarmak elimizdedir.
  • Sanat, Müzik ve Kültür: Önemli olan burada hep birlikte kendi tercih ettiğimiz bir şekilde protestolarda bulunmak, sesimizi yükselterek bizi temsil ettikleri iddiasında olanların iddiasını bozmaktır. Böylece ortak eylemimizle, son olaylarla dehşete uğrayan ancak tepkilerini gösterme fırsatı bile bulamayan sayısız insanın kısa bir süre için de olsa sesi olabiliriz.

Hiç yorum yok: