Herbetiz bultan ya kodek!

Cumartesi, Eylül 10

Hindistan yavaştan...

Hindistan'a geleli ne kadar oldu daha tek kelime edemedim. Hızlı bir özet geçeyim:

Biz Yeni Delhi'de ucaktan indik. Tabii İran bizi alistirdi konaklığa. Sanıyoruz ki sokakta herkes dünya iyisi. İran'da nasil her gecen yardim etmeye calisiyorsa burada da oyle. Havaalanindan ciktik, uc tane bizim gibi tip vardi onlarla tanistik, hep beraber otel ariyoruz. Etrafimiz nasil? Sabahin 7'si, cis kokusu, bok kokusu, sokakta pisen yemekler vs. O bildigimiz "Pis Hindistan" namina ne varsa onumuzde. Kolumuzdan tutup otele goturmeye calisanlar, dilenenler vs.
Benim elimdeki kitapta 1-2 otel var, yanimizdaki gezginlerin kafasinda 1-2 otel var ama cadde boyunca hicbirisini goremiyoruz.
Sonra birisi bizi Tourist Information noktasina yonlendiriyor. Devletin turistlere yardim etmek icin bu ofisleri kurdugunu ve oralardan istedigimiz otele rezervasyon yaptirabilecegimizi soyluyor. Tutup bizi elleriyle oraya goturuyor.
Gittigimiz yerdeki adam apacik dolandirici. Altimiza sandalye cekiyor, kotu espriler yapiyor vs. Devlet gorevlisi olmadigi asikar ve bize cektigi fiyat kafamizdakinin 2-3 kati. + \ - %50 bekliyorduk ama 150 rupi beklerken 400 rupi biraz fazla gozukuyor. Bir bilgimiz yok, yorgunuz, otel arayacak halimiz yok adama tamah ediyoruz. Sonra ogreniyoruz ki devlet bu ofislerden yurudugumuz caddeye yalnizca bir tane dikmis. Geri kalanlarin hepsi bizim gibi kefalleri avlamak icin yapilmis. Bugun kaldigimiz otelin fiyatinin 4 katini bocekli igrenc bir otele birakiyoruz. Hindistan'a gelir gelmez fena kaziklandik ve toparlanmamiz biraz vakit aldi. Delhi'den sonra Jaipur'a gectik. Burasi daha ucuz, daha huzurlu, daha az (yine bolca) dolandiricili bir kent. 2 gunun yetecegi kentte 5 gundur kaliyoruz. Hem kaziklanmanin moral bozukluğunu hem de uzun sureli yolculugun yorgunluğunu attık.

Hiç yorum yok: